32. SECDE / 9Sure Ayet Sayısı: 30 Kitap Sırası: 32 Nüzul Sırası: 75 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra onu sevva etti.
Onun içinde, KENDİ Ruhundan ona nefh etti.
Sizin için, işitme ve basarlar ve fuadlar kıldı.
Ne kadar az şükür ediyorsunuz! | ثُمَّ سَوّٰيهُ وَنَفَخَ ف۪يهِ مِنْ رُوحِه۪ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلاً مَا تَشْكُرُونَ | .9 | 9 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
sevvâhu Kök: SVYKelime: sevvaFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Seviye. Seviyeleme. Seviyelendiren, düzelten. Doğruya götüren.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nefeha Kök: NFH:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fîhi Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
ruhıhî Kök: RVHKelime: ruhİsim, Eril Kelime Anlam: Allah'ın hayatının her canlıdan tezahürü, can. / Rüzgar. Koku. / Öğleden akşama kadar olan vakit. / Bir şeyin tahsil edilmesinden duyulan neşe. / Bir amaca, davaya adanmışlığın ortaya çıkardığı gayret. / Dava edinilen amaca ulaşma hasretinini verdiği heyecan.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ceale Kök: CA:LKelime: calFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
lekumus Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
sem'a Kök: SMA:Kelime: simaİsim, Eril Kelime Anlam: Dinlemek, kulak vermek. İşitmek. Çalgı dinlemek. Herkesin işitmesi istenilen güzel zikir ve sözler. Mevlevilerin ve sair dervişlerin "ney" veya "def" ile beraber ilahi okuyarak raksları ve nağme terennüm etmeleri, dönmeleri.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ebsâra Kök: BS:RKelime: ebsarİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Görme duyusu. Gözün görmesi. Kalble hissetme. Kalb gözü. İdrak. Fikir. Gözleme, takib etme.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
efidete Kök: FeDKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kalîlen Kök: K:LLKelime: kalil ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam:
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
teşkurûne. Kök: ŞKRKelime: şukrFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Nimetler karşısında duyulan memnunluk. | | | | |
Diğer Meal: 9. Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
|